26 Kasım 2007 Pazartesi

Cizre'de bir asker rasgele etrafa ateş açtı



Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde birliğinden firar eden bir asker G-3 marka silahıyla çevreye rasgele ateş açtı. Olayda yaralanan olmazken çevik kuvvet ve özel harekât timleri tarafından etkisiz hale getirilen asker birliğine teslim edildi.
Cizre'de Hudut Tabur Komutanlığı'na bağlı bir asker G-3 marka silahıyla Yafez Caddesi üzerinde etrafa rasgele ateş açtı. Cadde boyunca ateş ederek küfreden asker, Özkonak Lokantası önünde de ateş etmeye devam etti. Silah sesleri nedeniyle lokanta ve çevredekiler panik halinde kaçışırken, çevik kuvvet ekipleri ve özel harekât timleri lokanta önünde askere müdahale ederek askeri araçla birliğine götürdü. Olay üzerine geniş güvenlik önlemleri alınırken, askeri yetkililer etrafa rasgele ateş eden askerin cinnet geçirdiğini öne sürdü.DİHA

11 Kasım 2007 Pazar

7 Kasım 2007 Çarşamba

Emekli generaller 'Kürt sorunu'nda adeta itiraflarda bulundu



Genelkurmay'a yakınlığıyla bilinen Milliyet Gazetesi'nin önemli yazarlarından gazeteci Fikret Bila'nın 'PKK ile geçen 24 yılın komutanları' başlıklı 5 günlük yazı dizisinde, 12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren'den, son emekli Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'e kadar emekli generallerle yaptığı röportajlar yayınlandı. Yıllarca PKK'ye karşı savaşmış ve Kürtleri inkar eden, hatta adı işkencelerle anılmış komutanlar, yer yer son 24 yılın adeta itiraflarında bulundular. Özkök, 'sınır ötesi operasyon PKK'yi bitirmez' derken, Kenan Evren ise Kürtçeyi yasaklamakla 'hata ettik' diyor. Orgeneral Aytaç Yalman ise, 70'li yıllarda Kürtleri nasıl inkar ettiklerini anlatırken, o dönemde sosyal istekleri bile 'yıkıcı' gördüklerini ifade ediyor.
Orduyla yakınlığı ile bilinen ve Milliyet gazetesinin önemli yazarlarından gazeteci Fikret Bila'nın 'PKK'yle geçen 24 yılın komutanları' başlıklı 5 günlük yazı dizisinde, PKK ile son 24 yılda savaşan generaller ile röportajlar yayınlandı. Bila'nın yazı dizisinde emekli generallerin 'sınır ötesi' operasyon ve Kürt sorununa bakışı irdelenmeye çalışılırken, yapılan açıklamalar ise bir birinden dikkat çekici oldu. Büyükanıt'a görevini devreden eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, 'sınır ötesi operasyonla PKK'nin bitirilemeyeceğinin altını çizerken, yüzlerce insanın yargısız infaz edildiği, binlerce insanın işkencelerden geçirildiği ve gözaltına kayıpların yaşandığı 12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren ise daha dün 'Kürtler kart-kurt'tan gelmiş' derken, bugün ise 'Kürtçeyi yasaklamakla hata ettik' diyor. Emekli Orgeneral Aytaç Yalman ise, 70'li yıllarda Kürt sorununa bakışı anlatırken, Kürtlerin nasıl tarihsel olarak inkar ettiklerini adeta itiraf etiyor.

'Kürtçe'nin yasaklanmasının hata olduğunu sonradan anladım'

12 Eylül'ün mimarı olan ve binlerce insanın infaz edilmesi, gözaltında katledilmesi ve cezaevlerinde yaşanan insanlık dışı uygulamaların sorumlusu olarak gösterilen Kenan Evren'in Bila ile yaptığı röportajda bir birinden çarpıca değerlendirmelerde bulunuyor. Cezaevlerinden yaşanan işkenceleri, 'İşkence yapın diye bir şey söylemedik' diyerek, kendini savunan Evren, işkencenin sadece 12 Eylül'de değil öncesinde de Türkiye'de olduğunu ifade ederek, yapılanları 'gerekliymiş' gibi ifade etmesi dikkat çekti. 'Kürtçeyi neden yasakladınız?' sorusuna ise Evren, "12 Eylül'de bir hatamız da oydu. Kürtçe konuşmayı yasakladık. Şöyle yasakladık: Konuşmalarda, mitinglerde, şurada burada Kürtçe konuşulmayacak. Okulda filan Kürtçe tedrisat yapılamaz dedik. Neden dedik? Ben Devlet Başkanı'yken, bir köyde ilkokula gittim. Üçüncü sınıfa mı, dördüncü sınıfa mı girdim, hatırlamıyorum. Açtım kitabı, oku şunu dedim çocuğa. Kem küm, çocuk okuyamıyor. Dördüncü sınıfa gelmiş, Türkçeyi okuyamıyor. Kızdım. Orada söyledim. Öğretmene döndüm, 'Dördüncü sınıfa gelmiş, Türkçeyi okuyamıyor, bu nasıl iş?' dedim. Sonradan anlaşıldı ki, öğretmen de Kürt. Kürtçe yapıyor tedrisatı. Döndüm ve Kürtçe yasağını koyduk. Kürtçe tedrisat yapılamaz dedik. Ama, biraz ağır yasak koyduk. Sonra bu yasak kaldırıldı, ama hataydı. Hata olduğunu sonradan anladım" dedi.

'Memurun Kürtçe bilmesi lazım'

"Kürtçe konusunda bugün ne düşünüyorsunuz?" sorusuna Evren, Belçika'da Flamanlar ve Valonlar'ın nasıl yaşadıklarını örnekleyerek, şunları ifade ediyor: "Ben Genelkurmay Başkanı'yken Kanada'ya gitmiştim. Orada Quebec bölgesine gittim. Genelkurmay Başkanı gezdiriyor. Quebec'te lisan Fransızca. Tuhafıma gitti. 'Kanada'da nasıl iş bu?' dedim. Dediler ki, 'Burası Fransa'dan kalma bölge. Sonra bırakmışlar, ama bir anlaşmayla, buradaki halkın kendi lisanı kabul edilecek, kendi lisanlarını kullanacaklar' denilmiş. Bu bölgede devlet hizmetine gelecek bir vatandaş hem İngilizceyi, hem Fransızcayı bilmek zorunda dediler. Bölgede hizmet verecekse bu zorunluymuş. Şimdi bizde de Güneydoğu'da hizmet verecek memurun Kürtçe de bilmesi lazım. Katı tutumla olmaz bu iş."
Özkök: PKK sınır ötesi ile bitmez
Emekli Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ise, 'sınır ötesi operasyon' konusunda sorulan soruya verdiği yanıt ise 24 sınır ötesi operasyon yapıp sonuç alamayan Türkiye'nin bir kez daha sonuçsuz kalacağını ifade ediyor. Özkök, Bila'ya verdiği yanıtta şunları ifade etti: "Sanki, Irak'ın kuzeyine bir harekât yapılırsa bu iş biter. Hayır, bitmez. Neden bitmez? Daha evvel sınır ötesi harekâtlar yaptık. Karşı taraftaki silahlı unsurların büyük bir stratejik derinliği var. Bir tane torbası var, vuruyor sırtına 200 kilometre gerilere gidiyor. Onu tanıyanlar, bilenler, destekleyen insanlar var gittiği yerlerde. Bizim gibi savaş harekât merkezleri yok, orduevleri yok, yatakhaneleri yok, eğitim merkezleri yok ki gidesin vurasın da iş yapamaz hale getiresin."

'Kürt yoktur diye eğitildik'

Orgeneral Aytaç Yalman 1998 yılına kadar 2. Ordu Komutanı ve 2002 yılına kadar ise Kara Kuvvetleri Komutanlığı yaptı. Aytaç'ın Bila'ya yaptığı açıklamalar, PKK'nin çıkışının Kürt sorununda bir sonuç olduğu yorumunu doğrular nitelikte. Yalman, Kürtlerin inkarını anlatırken, sorunu çözemedikleri için bugünlere gelindiğini ifade ediyor. Sosyal sorunu Kürtlerin 'kendini ifade' olarak tarif edildiğini gördüklerini söyleyen Yalman, 70'li yıllarda nasıl Kürtlerin 'inkar' edildiğini şu sözlerle açıklıyor: "Dilini konuşmak, şarkısını, türküsünü dinlemek istiyor, kültürünü yaşamak istiyor.Oysa, bizler o dönemde, 'Kürt yoktur' diye eğitilmişiz. Kürtleri, Türklerin kolu olarak görüyoruz. Ortalıkta işte dağlarda gezerken, karda yürürken kart-kurt sesleri çıktığı için Kürt denilmiştir, gibi tarifler dolaşıyor. O dönemde sosyal istekleri bile biz 'yıkıcı faaliyetler' kapsamında görüyoruz."
Emekli Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, PKK olayını 'isyan' olarak nitelendirirken, sınır ötesi operasyon konusunda ise gizlilik içerisinde 'baskın' şeklinde yapılmasını savunuyor. 1990 ile 94 yılları arasında Genelkurmay Başkanlığı yapan Doğan Güreş ise, 'ulusalcı' ve 'inkarcı' bakışını sürdürürken, Kürtleri kabul etmeyen Güreş, "Anadillerini kullansınlar, kültürlerini yaşasınlar, folklorlarını oynasınlar tabii. Buna bir şey denmiyor zaten" demesi dikkat çekiyor.DİHA

5 Kasım 2007 Pazartesi


HPG tarafından alıkonulan 8 askerin serbest bırakılmasını sağlayan DTP'lilerin hedef gösterilmesi ve sonrasında haklarında soruşturma başlatılmasına tepki gösteren DTP Eşbaşkan Yardımcısı Mustafa Sarıkaya, girişimlerinden hükümetin haberdar olduğunu belirterek, "Hükümet siyasi sorumluluk üstlenmedikleri için, şimdi bizi suçlayarak, kendilerini aklamaya çalışıyor" dedi.
HPG tarafından alıkonulan 8 askerin serbest bırakılması için girişim başlatan ve serbest bırakılmalarını sağlayan DTP yine hedef tahtasına oturtuldu. Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek'in askerleri almaya giden DTP'li vekilleri "PKK ile içli-dışlı ve sarmaş dolaş" suçlamasından sonra DTP'liler hakkında Ankara Savcılığı soruşturma başlattı. DTP'nin suçlanmasını eleştiren DTP Eşbaşkan Yardımcısı Mustafa Sarıkaya, askerlerin serbest bırakılması için kendilerine asker aileleri tarafından başvuru yapıldığını ve kendilerinin de bunun sorumluluğu ile hareket ettiklerini söyledi.

3 Kasım 2007 Cumartesi

DTP'li Vekiller Federal Kurdistan'a geçti!

Hakkari'nin Oremar bölgesinde yaşanan çatışmada HPG'liler tarafından alıkonulan 8 askerin serbest bırakılması için DTP harekete geçti. Alıkonulan askerleri almak için Milletvekilleri Aysel Tuğluk, Fatma Kurtulan ve Osman Özçelik sınırı geçerek Federal Kürdistan Bölgesi'ne gitti.
Hakkari'nin Oramar bölgesinde yaşanan çatışmada HPG tarafından alıkonulan 8 askerin serbest bırakılması için DTP harekete geçti. Daha önce konuyu Meclis İnsan Hakları Komisyonu'na getiren DTP, girişimlerinden sonuç alamayınca askerlerin kurtarılması için girişim başlattı. DTP Grup Başkanvekili Fatma Kurtalan, Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk ve Siirt Milletvekili Osman Özçelik'in askerlerin bırakılması için Türkiye sınırından Federal Kürdistan Bölgesi'ne geçtiği bildirildi. DTP'li vekillerle birlikte bazı DTP'li yöneticilerin de sınırı geçtiği bildirilirken, DTP'lilerin önceki gün Türkiye'den ayrıldıkları ifade ediliyor.
DTP kaynakları konu ile ilgili açıklama yapmazken, milletvekillerinin KDP ve YNK yetkilileri ile görüşeceği ve ardından askerlerin teslim alınması için girişimlerde bulunacağı öğrenildi.DİHA

2 Kasım 2007 Cuma

Suriye'de Kürtlere saldırı: 1 ölü 5 yaralı



PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın sağlık durumuna dikkat çekmek amacıyla başlatılan 'Êdî Bes e' kampanyası kapsamında Suriye'nin Qamışlo kentinde yapılan gösteriye Suriye güvenlik güçleri silahlı müdahalede bulundu. Müdahalede 1 Kürt yaşamını yitirirken, 5 Kürt'te yaralandı.
Suriye'nin Qamışlo ve Kobani kentlerinde bir araya gelen binlerce Kürt, PKK Lideri Abdullah Öcalan'nın sağlık durumuna dikkat çekmek amacıyla başlatılan 'Êdî Bes e' kampanyası kapsamında gösteri düzenledi. Öcalan'ın sağlığı ve özgürlüğünü isteyen binlerce Kürt, Türkiye'nin olası sınır ötesi operasyonunu da kınadı. Öcalan'ın posterleri ile Türkçe, Kürtçe ve Arapça pankartlar taşıyan kitlenin yürüyüşe geçmesi üzerine Suriye güvenlik güçleri müdahalede bulundu. Müdahale sonucunda bir Kürt yaşamını yitirirken Şiyar Eli, Cengiz Hesen ve Rênas Celal'inde aralarında bulunduğu 5 Kürt yaralandı. 16 kişinin de gözaltına alındığı saldırıda birçok kişinin de kayıp olduğu öğrenildi.



'Esad destek vermişti'


Kent merkezinde yapılan gösteriye devlet güçlerinin sert müdahalesinin Türkiye'nin sınır ötesi operasyon tehditlerini arttırdığı bir döneme denk gelmesi dikkat çekti. Suriye Devlet Başkanı Başar El Esad da 17 Ekim'de Türkiye ziyaretinde Türkiye'ye sınır ötesi operasyon konusunda tam destek vermiş ancak sonra geri adım atmıştı.

DİHA