Sovyet Kürtlerinin büyük özlemi: Kızıl Kürdistan -2
Dağlık Karabağ savaşına kadar temel stratejileri bekleyip uygun zamanı kollamak olan komite, bu süre içerinde Kürtler içerisinde örgütlenme çalışmaları yürütürler. Grubun liderliğini yapan Babayev, 1988-89 yılında Azerbaycan ile Ermenistan arasında Dağlık Karabağ sorunundan ötürü çıkan savaşta bir kez daha sahneye çıkar. Babayev, Kürtlerin Kızıl Kürdistan'a kavuşmasının tek yolunun savaş olduğunu söyleyerek, Azerbaycan'a karşı silahlı mücadelenin verilmesi gerektiğini söyler. Bunun üzerine Kafkasya ve Orta Asya'daki Kürtler arasında hararetli bir tartışma başlar. Komiteden bazı üyeler Babayev'in bu görüşüne karşı çıkarken, bazı üyeler ise sessiz kalır. Halktan ve aydınlar arasında kısmen de olsa destek gören Babayev, savaş sırasında Ermenilerin kendi topraklarında yaşayan Kürtlere yönelmesi üzerine ileri sürdüğü görüşü yeniden düşünmeye başlar. Babeyev'in ileri sürdüğü 'silahlanıp savaşalımî görüşüne karşı çıkan komitenin diğer üyeleri arasında da farklı düşünceler ortaya çıkar. Bazı üyeler, 'Tekrar Moskova'yı ziyaret edelim' görüşünü ileri sürerken, bazıları ise Azerbaycan'da ata toprakları olamayan yerler için savaşmaktansa Kürdistan'da PKK tarafından başlatılan savaşa katılma önerisi yaparlar.Almati derelerinde oportünizm tartışmasıBabayev tarafından gerçekleştirilen toplantılar zaman zaman sert tartışmalarda sahne olur. Tartışmaların ana konusu: 'Kızıl Kürdistan savaş ile mi yoksa barış ile mi kurulacak?î Ancak bu kez yürütülen savaş tartışmalarının, Azerbaycan ile Kızıl Kürdistan için savaşma yerine ülkeye gidilerek PKK saflarında savaşılmasının gerektiği şeklinde gelişiyor. Bu ateşli tartışmaları başlatanların başında ise 90 yaşındaki İkinci Dünya Savaşı gazilerinden Azelxan Mustafayev geliyor. Mustafayev, Kuzey Kürdistan'da 80'li yıllarda başlayıp hala süren bir savaşın olduğunu, buna rağmen kendilerinin Almati'nin derelerinde toplanıp tartışmalarının oportünizmden başka bir şey olmadığını söyler. Almati'de yaşayan Mustafayev, 'bize öncülük yapan Babayev'e 'ülkemizde savaş var. Ülkemizde yanmaya başlayan ve her geçen gün biraz daha gürleşen özgürlük savaşına gidip katılmamız gereken yerde buralarda bunları tartışmamızın hiç bir anlamı yoktur' dedim. Fakat gel gör ki, Babayev'in 89 yılında Azerilerle Ermeniler arasında dağlık Karabağ sorunundan dolayı başlayan savaştan faydalanmak amacıyla gidip savaşarak hakkımızı alalım dayatmasına karşı çıkanlar, Babayev'in benim söylemlerime katılmasını bir kez daha engelleyerek başkaları için çokça gösterdiğimiz çabaları ülkemiz için göstermemizden bizi bir kez daha alı koydu' diyor. Kürtler arasında bu tartışmalar sürerken, Azerileri kendi topraklarından söken Ermeniler bu kez Ermenistan'ın sadece Ermenilerin yaşadığı bir ülke haline getirmek için Kürtlere yönelirler. Ermenilerin Kürtlere baskılarını nedeni Hasan Hacı Süleyman ise, 'Ermeniler 1915'teki Ermeni katliamının intikamını bizden almak istedilerî diyor. Hacı Süleyman, Babayev'in 'savaşalım' görüşünü savunanlardan. Ermenilerin Kürtlere yönelimleri, halklar arasında düşmanlık geliştirmek isteyenlerin çabaları sonucu meydana geldiği düşüncesinde. Bu süreçte Kürtlere ait evlerin yakıldığını, sokak ortasında cinayetler işlendiğini belirten Hacı Süleyman, 'yapacağımız tek şey kalmıştı o da Ermenistan'dan ayrılmaktı. Ölseydik de öldürülseydik de vazgeçmeyeceğimiz bir şeyde vardı, o da Kızıl Kürdistan davası. Biz bunları yaptık ve o gün göç ederek Ermenistan'dan çıktık, o günden beri geldiğimiz Almati'deyizî diyor.Komünist Parti Başkanı körüklüyorDağlık Karabağ sorunundan ötürü Ermeniler ile Azeriler arasında alevlenen savaşın, Ermenistan'da yaşayan Kürtleri nasıl etkilediklerini öğrenmek için görüşlerine başvurduğumuz Dil Bilimci Prof. Dr. Kinyas Mirzoyev, 'Ermeniler Türkiye'nin gerçekleştirdiği Ermeni katliamının intikamını bizden almaya başladılarî diyerek sözlerine başlıyor. Mirzoyev, tüm Ermenileri hedef göstermenin doğru olmadığını belirterek, tarih boyunca iyi ilişkiler içersinde olan iki halk arasında korkunç düşmanlıkların gelişmemesi için Kürtlerin Ermenistan'ı terk ettiğini söyledi. Mirzoyev, her şeye rağmen bu olaylara neden olanlar hakkında ise şunları dile getirdi: 'Ermenilerin orada Kürtlere yönelimi yürütülen ciddi bir parçalama politikanın sonucuydu. Kürtler önce Êzîdî ve Müslüman olarak ayrıştırıldı. Kürtlere karşı oynanan oyun Êzîdî Kürtlerinin kimliklerine Kürt değil de Êzîdîdir diye yazılmasıyla devam edildi. Müslüman Kürtlerin, Türk olduğu ve Türklerin yandaşı olduğu şeklindeki propagandalarla sürdü. Bu propagandalarla Êzîdî Kürtleri bu yönelime araç haline de getirildi. Örneğin Êzîdî şeyhlerinden Hasan, Keleş ve Kerem yaptıkları açıklamalarla Kürtlere yönelimi meşrulaştırdılar. Ama Êzîdî Kürtlerin aydınları buna hem karşı çıktılar hem de halkımızın o ateşin içinden çıkarılmasında büyük rol oynadılar. Karleni Çaçani, Prof. Dr. Şakıro Mıho, Halıt Çetoyev, Çerkeze Reş, Celile Celil, Amerike Serdar, Prof. Dr. Şeref Eşiri, Prof. Dr. Saidi İbo gibi aydın, yazar ve bilim adamı yaptıkları radyo ve TV konuşmalarında Kürtlerin Êzîdî, Müslüman diye bir ayrıma tabii tutulmasının yanlış olduğu dikkat çekerek, bu yaklaşımlar Kürtlerin katliamını meşrulaştırma anlamına geleceğini söylediler. Verdikleri bu çabalar sonucu halkımızı o ateşin içinden çıkardılar. Orada bende birkaç kere bu yönelimleri durdurmak için televizyonlarda konuşmalar yaptım. Çünkü Kürtlerin evleri yakılıyor, öldürülüyor hatta evlerinin içinde bile yakılanlar oluyordu. Yani burada Müslümanlık Azeri ve Türk olmakla bir tutulmuştu. Aslında yapılmak istenen mezhep çatışmasıydı. Tek bir çaremiz kalmıştı oradan çıkmak ve bizde onu yaptık. Bu kez adı konmamış bir sürgündü başlayan, çünkü halkımız bununla bir parçalanmışlığı daha yaşadı. Rusya'ya, Özbekistan'a, Ukrayna'ya gidenler ile gelip Kazakistan ve Kırgızistan ülkelerine yerleşenlerde oldu. Bu neden yapıldı? Bana göre oradaki potansiyelimizden, var olan kurumlarımıza sahip çıkmamızdan ve Kızıl Kürdistan'ı yeniden diriltme çabalarından duyulan korkulardı. Sorumluları ise Ermeni Biliminsanı Komünist Parti Sekreteri Galust Galuyan, yine bilimler akademisi öğretim görevlisi Babik Asetyan gibi tanınmış insanlardı. Bunlar orada milliyetçiliği pompalayarak Ermenistan'ın sadece Ermenilerden oluşan bir ülke olmasını sağlamak istediler.Ancak biz Sovyet Kürtleri tarihten silinmemizi oluşturduğumuz kurumlar aracılığıyla başardık.'Babayev gizli toplantılarla işe başladıErmenilerin Kürtlere yönelmesi Kürtlerin Ermenistan'ı terk etmeleriyle sonuçlanınca komitenin çalışmaları, daha önce yeniden 'Moskova'ya giderek Devlet Başkanlığı ile görüşme arayışlarında olunmalı' görüşünden yana olanların istemi doğrultusunda gelişiyor. Gorbaçov özgürlüklerden yana adımlar atmış olsa da Babayev işe gizli toplantılarla başlıyor. 1989 yılında yaşadığı Azerbaycan'daki Kürtler arasında toplantılara başlayarak sırasıyla Türkmenistan, Gürcistan, Ermenistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Kazakistan Kürtleri arasında gizli toplantılar yaparak işe başlayan Babayev, vermek zorunda oldukları mücadeleyi anlatıyor. Kazakistan'ın Almati kentinde gerçekleştirilen toplantıya katılanlardan Doç. Dr. Hanım Sadıkova, Babayev'in bu toplantıları Sovyetlerde yaşayan Kürtleri örgütlemek ve kendi sorunlarına sahip çıkmak amacıyla yaptığını söylüyor: 'Bu toplantıların yapılması Gorbaçav'lu Sovyetlerde kısmen de olsa başlayan özgürlük ortamından biz Kürtler de yararlanmak istedik. Sovyetler Birliği'nde Gorbaçov'un attığı açılım adımları en çokta ezilen biz Kürtlere yaradı. Çünkü bu durum Babayev'in toplantıları ile üzerimize serpilmiş ölü toprağından silkinmemize neden oldu.î Toplantılar serisinin içeriği hakkında da bilgi veren Sadıkova, toplantılarda yapılan tartışmalarda tanınan bu özgürlük ortamından Kürtlerin nasıl yararlanabileceği, haklarını nasıl elde edebileceği, bunun için hangi yöntemlerle hareket etmeleri gerektiği ve son tahlilde Kızıl Kürdistan'ı yeniden nasıl diriltebileceklerini ele aldıklarını söylüyor. Seyit Evranlekolin.org'dan alınmıştır
2 Ekim 2007 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder