15 Ekim 2007 Pazartesi

Referandum

Referandum

15.07.2007 tarihinde bu alanlarda nüfus kütüklerinin yenilenmesi için bir sayımın yapılması ve tam olarak etnik gruplarla birlikte Kerkük nüfusunun tüm yönleriyle netleştirilmesi gerekiyordu, ki genel referanduma gidilebilsin.

Referandum için üç çözüm seçeneği sunulacaktı:

1. Kerkük şehri Kürdistan federasyonuna mı katılsın?

2. Merkezi Irak hükümetine mi dahil olsun?

3. Özerk bir statü mü tanıtılsın?

Bu önerilerle referanduma gidilecekti. Bu noktada Kürtler, eskiden beri Kerkük'te kalan bazı Arap aşiretleri -Hadidi Aşireti gibi- Türkmenlerin büyük çoğunluğu ve Asuriler Kerkük'ün Kürdistan'a dahil olmasından yanaydılar. 140. maddenin uygulanması için kurulan komisyon için inşa edilmek istenen bina bile h‰l‰ inşa edilmemiştir. Çalışmak için bile bir ortam yaratılmamıştır. Bu kadar ağır ve yüklü bir iş için sekiz kişinin görevlendirilmiş olması başlı başına sıradan bir yaklaşımdır. Bu görevlendirme bile tek başına şunu açıkça gösteriyor ki bu işe baştan beri yüzeysel yaklaşılmış, yapmak için değil yapmamak ve ertelemek için bu komisyon kurulmuştur. Bu komisyon halkın tepkisini ve öfkesini dindirme, halkı kandırma komisyonudur. Baker-Hamilton raporunda Kürtlerin kaderini bağlayan üç önemli nokta vardı:

1-Kerkük şehrine özerk bir statü tanınmalı, ne merkezi hükümete ne de Kürdistan'a bağlanmalı,

2-Yapılması istenen referandum ertelenmeli,

3-Kerkük için şu kelime kullanılmamalı; Kerkük şu etnik unsurun şehridir. Bu olursa diğer etnik unsurlarla sorun yaşanır.

Halkın tam anlamıyla 140. maddenin ne anlama geldiği, neler içerdiği, sorunun nasıl, hangi çerçevelerde ele alınacağı hakkında bile bilgisi yoktur. Halka, '140. madde nedir?' diye sorulduğunda Kerkük'e bağlı bir maddedir. Fakat içeriğini bilmemektedir. Bildikleri; 'Enfal sürecinde bizi Kerkük'te çıkarmışlar bu madde bununla ilgilidir'. Onun ötesinde bildikleri tek bir şey yoktur. Bugüne kadar Kerkük referandumu için yapılması gereken ve yukarda belirttiklerimizin hiçbirisi yapılmamıştır. Şu an, halk içinde ikili bir kuşku vardır. Halk, şu şekilde düşünmektedir; Acaba yerel Kürt hükümeti 140. maddenin uygulanmasını istemiyor mu? Yoksa gerçekten bunların güçleri mi yok? İki yıldır hiçbir iş yapılmamıştır. Bugüne kadar da çok fazla gündeme de almamışlar. İş gelmiş son aşamaya zaman bitmek üzere yeni yeni gündem yaratıyorlar. Madem ki bu kadar önemsiyordunuz; Kerkük Kürdistan'ın kalbidir diyordunuz neden bu kadar yüzeysel yaklaştınız. Halk, verdikleri sözleri yerine getirsinler demektedir. Şu anda halka; Suriye, Türkiye, İran ve Arap ülkeleri kabul etmiyor diyorlar. Sormak gerekir; baştan beri bu ülkelerin tavrı belli değil miydi? Dün başkaydı, bugün başka mı oldu? Halk bu gerekçeleri kabul etmiyoruz diyor. Daha önce bir anket yapmışlardı halk içinde 140. maddenin uygulanabileceğine inanıyor musunuz? diye yüzde 80 inanmıyoruz demişler.

Hiç yorum yok: